0
ÜRÜNLERİMİZE BAKABİLİRSİNİZ
Büyüklük: 2,344,858 km2
Başkent: Kinshasa
Ana Liman Şehri: Karayla Çevrili Ülke
Nüfus: 81,3 milyon (Temmuz 2016)
Konuşulan Diller: Fransızca, Lingala, Kikongo, Swahili, Tshiluba
Kahve sektöründe faaliyet gösteren yaklaşık 11 bin kişi olduğu tahmin edilmektedir.
Çiftlik büyüklükleri: Ortalama 1.5 hektar
Yıllık kahve ihracatı: 300 bin adet kahve çuvalı
Kahve Yetiştirilen Bölgeler: İturi, Kuzey Kivu, Güney Kivu
Yaygın Türler: Bourbon, Bourbon Mayaguez, diğer Bourbon türleri
İşleme Metotları: Yıkanmış
Çuval Ağırlığı: 60 kilo
Hasat Zamanı: Mart – Temmuz (ana hasat), Eylül – Ocak (geç hasat)
Stoklara Geliş Zamanı: Ekim – Aralık
Demokratik Kongo Cumhuriyeti ( komşusu Kongo Cumhuriyeti ile karıştırılmamalı) ilginç bir üretim noktası olmakla beraber nitelikli kahvenin ilgi alanına çok zor girebilmektedir. Uzun geçmişi ve yaygınlığıyla Robusta ekonomisi kahve sektöründe hüküm sürerken arabika türü kahvelere yeni yeni ilgi gösterilmeye başlanmıştır. Kongo Afrika ülkeleri arasında nüfus açısından dördüncü, topraklarının genişliği açısından ise ikinci sıradadır. Nüfusun bu denli kalabalık olmasına rağmen ülkedeki altyapı olanakları, yol, elektrik, su kaynakları oldukça yetersizdir ve tarımsal alandaki gelişmeler de çok yavaş seyretmektedir.
Kenya, Tanzanya ve diğer sömürgeleştirilmiş Afrika ülkelerinden farksız olarak kahve ülkeye Avrupalı sömürgeciler tarafından getirilmiş ve büyük kahve plantasyonlarında yerli halkın emeğinden yararlanılmıştır. 1960 yılında Demokratik Kongo Cumhuriyeti Belçika’dan bağımsızlığını elde ettiğinde araziler bölünerek yerli halka küçük parçalar halinde dağıtılmıştır.
1976 yılına kadar Ulusal Düzenleyici Kurum (Office National du Café – ONC ) kahve ihracatında tekelci bir tutum sergilemiştir. 1980’lerin başlarındaki liberalleşme ve fiyat kontrollerinin sona erdirilmesi sektörde fırsatlar yaratırken aynı zamanda fiyat seviyelerinin belirlenmesi konusunda kaos yaşanmasına da neden olmuştur. Benzer şekilde büyük plantasyonlarda endüstriyel üretimi gerçekleştirilen kahvenin, binlerce küçük çiftlikte yetiştirilmeye başlanması üreticiler açısından oldukça sıkıntılı bir süreç anlamına geliyordu. İlkel / geleneksel tarım yöntemlerinin baskın olması küçük üreticilerin pazar payı edinebilmesi, çiftliklerinin bakımı ve tüm operasyonların yürütülmesi konusunda olumsuzluklar yaşamasına yol açmıştır. Ülkede pazara erişim hala oldukça zordur, birkaç on yıldır süregelen politik ve ekonomik belirsizlikler nitelikli kahve üretimini ve nitelikli kahve bulabilme çabalarını olumsuz etkilemektedir. Fakat devam eden projeler, organizasyonlar ve SOPACDI gibi kooperatiflerin çalışmaları altyapıların iyileştirilmesi, ilişkilerin kurulabilmesi ve uluslararası pazara üst seviyede ürünler arz edilebilmesi konusunda kahve sektörüne ümit vermektedir.
Ülkenin büyük kısmında üretilen kahve yedi bölgeye yayılmış durumdadır. Üretilen kahvelerin tamamına yakını robusta -nitelikli kahveye çok az rastlanır- olsa da hane halkına oldukça önemli bir gelir kaynağı yaratmaktadır. Yatırım ve doğrudan satın alma projeleri kahve profillerinde ve kalitesinde iyileşmeler sağlarken önümüzdeki yıllar Kongo kahveleri için oldukça parlak geçecek gibi görünmektedir.
Cafe Imports Kivu Gölü– Burundi, Ruanda ve Demokratik Kongo Cumhuriyeti- civarında yetişen kahveleri daha çok beğeniyor. Coğrafi anlamda birbirine çok yakın bölgeler olsalar da, göl ve onu sarmalayan esşiz araziler inanılmaz çeşitlilikte bir mikroklimaya ve çok farklı kahve profillerine evsahipliği yapar. Sonuç olarak Kongo kahvesi Café Imports’un bölgedeki en gözde kahveleri arasında yer alır.
Café Imports, Joachim Munganga tarafından 2002 yılında kurulan ve bünyesinde 6000 küçük üreticiyi barındıran SOPACHI kooperatifi ile işbirliği yapmaktadır. Kendisi de bir çiftçi olan Joachim diğer çiftçilerin gereksinimlerini de iyi bilmekte ve kahve kalitesini iyileştirebilmek adına gerekli teknoloji ve pazara ulaşım konusunda sektöre katkıda bulunmaktadır. Café Imports’un SOPACHI’den aldığı kahveler her yıl listesinde biraz daha ön plana çıkarken yıldan yıla daha fazla kahve alma imkanına da kavuşmaktadır. Önümüzdeki yıllarda kalitenin ve mikrolotların artmasına dönük umutları ve çalışmaları da sürmektedir.