0
ÜRÜNLERİMİZE BAKABİLİRSİNİZ
Bölge: Kayanza, Shembati
İstasyon: Shembati Yıkama İstasyonu
Üretici: Salum Ramadhan
Tür: Red Bourbon
İşlem: Yıkanmış
Yükselik: 1700m
Hasat: 2020/2021
Tedarikçi: Belco
Espresso/Demleme
250gr Öğütülmemiş :
1kg Öğütülmemiş :
Bir Kavurmacının Yeraltından Notları: fındık, turunçgiller, bal ve badem
Omni-roast (Espresso/Demleme)
OMNIROAST ya da o "mutlak zirve". Espresso ya da demlemeler için farklı kavurma profillerimiz yok. Her ikisinin ortak evliliğine inanıyoruz. Espresso için yanmış; demlemeler için ise "ekşi" kahve içmek zorunda değiliz savındayız. Antik Kutsal Metinlerden: "Bir gün herkes Omniroast kavuracak".
KIBOKO MBIRIZI, BURUNDİ
Burundi’de aktif nüfusun %55’i kahve üretiminde çalışmaktadır. Burundi kahve pazarının %95’i ise 2 firma tarafından yönetilmektedir. Salum ülkedeki tek bağımsız üreticidir ve bu sistemin dışında kalır. İyi bir girişimci, gerçek bir kahve tutkunu olan Salum tıkır tıkır çalışan bir nakliye firmasının, 4 kahve çiftliğinin ve 4 yıkama istasyonunun sahibidir. Ürettiği kahveler de her zaman yüksek bir kalite sunar. Nkango bölgesinden gelen bu kahve Salum’un bu sene kendine ait Shembati Yıkama İstasyonunda üretmeye başlamasıyla %100 izlenebilir bir statü kazanmıştır.
Shembati
Burundi doğu ve orta Afrika arasında yer alan, Ruanda, Demokratik Kongo Cumhuriyeti ve Tanzanya ile çevrelenmiş bir ülkedir. Kahve ağaçları 1800 ila 2000 m arasında konumlanmıştır ve çoğunlukla yıkanmış Red Bourbon üretilmektedir. Kahve üretimi 1920 yılında Belçikalılar tarafından başlamıştır ve hızlıca büyüyerek şu anda çalışan nüfusun % 55’ini isthidam etmektedir. Dünyadaki en düşük yaşam standartlarından birinin görüldüğü Burundi’de yaşam standartlarının yükselmesi için, endüstrinin sağlıklı kalması önemlidir. Ancak kahve sektörü 2 büyük aktör arasında paylaşılmıştır.
Shembati yıkama istasyonu 1700 ile 1800 m arasında bir yükseklikte Kayanza şehrine 50 km uzaklıktaki Butagnzwa’da bulunur.Buraya gelen kahveler küçük miktarlarda üretim yapan 1500 çiftçi tarafından getirilir.
Kayanza bölgesinden gelen bu kahve Salum’un bu sene kendine ait Shembati Yıkama İstasyonunda üretmeye başlamasıyla %100 izlenebilir bir statü kazanmıştır. Bu ise yüksek kalitedeki ve daha homojen bir kavurma olanağı sağlayan çekirdeklerin aynı fiyata satın alınabilmesi anlamına gelir.Bağımsız bir üreticiyi desteklemenin harika bir yolu!
Burundi’de kahve üretimi roller coaster’ı andıran inişli çıkışlı bir seyir izlemektedir. Ülkenin Belçika sömürgesi olduğu zamanlarda kahve önemli bir nakit kaynağıydı ve ya Avrupa’ya ihraç edilir ya da diğer sömürgelerdeki Avrupalıların gereksinimlerini karşılamak üzere yollanırdı. Belçika’nın ülkeye hakim olduğu dönemlerde Burundili çiftçiler belli miktarlarda kahve üretimi yapmak zorunda bırakılmış ve bunun karşılığında ise oldukça düşük ücretler almış ve emeklerinin karşılığını görmemişlerdir. Ülkenin 1960’da bağımsızlığını kazanması ile birlikte kahve sektörü de diğer sektörlerde olduğu gibi, araştırma ve fiyat istikrarının sağlanabilmesi için gerekli olan durumlar dışında, özelleştirildi. Kahve çiftçiliği gözden düştü, kalite azaldı, kahve ağaçları talan edildi ve çiftlikler terk edildi.
1990’lardaki iç savaşın ülkeyi tarumar etmesi ve ekonomiyi tahrip etmesinin ardından, kahve yavaşça yeniden yükselmeye başladı ve tarım sektörünün belini doğrultabilecek ve ülkeye döviz girdisi sağlayabilecek bir güç olarak görülür oldu. 2000’li yılların başlarında komşu ülke Ruanda’nın kahvedeki başarısı ve kahve sektörü üzerinden kalkınması Burundi’ye örnek teşkil etti. Burundi kahve endüstrisine yatırımlar artmaya başladı ve sonucunda devlet ve özel sektör sermayesiyle kurulan işletmeler ve şirketler daha güvenilir bir ortam ve sayısız fırsatlar sundu. Küçük ölçeği ve bir o kadar da çalkantılı tarihine rağmen Burundi kahve sektöründe gelişen bir Afrika ülkesi konumunu kazandı.
Ruanda da ve az biraz da Demokratik Kongo Cumhuriyeti’nde görülen “potato defect” (patates hastalığı) -kahvelerde çiğ patates tatları ve aroması bırakan bir mikroorganizmadır – Burundi için de önemli bir sorundur. Bu mikroorganizmanın yarattığı tahribat ne kahve parşömeninde, ne yeşil çekirdekte ne de kavrulmuş kahvede gözle tespit edilebilmektedir. Devam eden araştırmalar bu hastalığın giderilmesi konusunda olumlu neticeler vermiş ve önümüzdeki dönemde bu hastalığı sonsuza kadar geride bırakma adına umut vaad etmiştir.
Diğer Afrika ülkesi komşularında olduğu gibi Burundi de doğal olarak mikrolot şeklinde kahve üretimi yapmaktadır. Bunun sebebi ortalama bir kahve tarlasının büyüklüğünün 1 hektardan daha az olmasıdır. Üreticiler kahvelerini merkezlerde bulunan kahve yıkama ve ayrıştırma istasyonlarına yani SOGESTAL’lere (Sociéte de Gestion des Stations de Dépulpage Lavage) göndermekte ve burada çoğunca birkaç üreticinin kahveleri birleştirilerek ancak bir lot oluşturulabilmektedir.
Dolayısıyla Burundi kahvelerini tek üretici, tek çiftlik, tek tür gibi nitelikler üzerinden satın almak neredeyse imkansız olmakta, daha ziyade yıkama istasyonu adı altında dolaşımı sağlanmaktadır. Örneğin Kayanza bölgesinde 21 adet yıkama istasyonu bulunmaktadır. Gackowe, Butezi, Gatare, ve Kiryama bu istasyonlardan birkaç tanesidir.
Yönetimine bağlı olarak özel veya kamu idaresinde olabilen istasyonlarda işleme süreçlerine gösterilen önem kahvelerin kalitesini ve homojenliğini belirler. Burundi’deki işleme yöntemi Kenya'daki işleme yöntemine büyük ölçüde benzer: Kahve nektarından ayrıldıktan sonra 12 saat süreyle kuru fermantasyondan geçirilir; ardından 12-18 saat arası dağ suyunun içerisinde bekletildikten sonra yükseltilmiş tablalarda üzerinde parşömenle birlikte kurutulur.