0
ÜRÜNLERİMİZE BAKABİLİRSİNİZ
Bölge: Kayanza
Yıkama İstasyonu: Businde
Üretici:Zuberi Matsitsi
Tür: Red Bourbon
İşlem: Doğal
Yükseklik: 1650-1800 m
Hasat: 2023-2024
Espresso/Demleme
250gr Öğütülmemiş :
1kg Öğütülmemiş :
Bir Kavurmacının Yeraltından Notları: yabanmersini, çilek, şeftalimsi, kakao
Omni-roast (Espresso/Demleme)
OMNIROAST ya da o "mutlak zirve". Espresso ya da demlemeler için farklı kavurma profillerimiz yok. Her ikisinin ortak evliliğine inanıyoruz. Espresso için yanmış; demlemeler için ise "ekşi" kahve içmek zorunda değiliz savındayız. Antik Kutsal Metinlerden: "Bir gün herkes Omniroast kavuracak".
BUSINDE DOĞAL, BURUNDİ
Matsitsi Zuberi tarafından 2015’te kurulan Matsitsi Trading, Burundi’de nitelikli kahve üretimine odaklanmıştır. Kayanza eyaletinde iki, Muyinga eyaletinde ise bir olmak üzere üç yıkama istasyonu işleten şirket buralarda işleme altyapısına yatırım yapmakta ve izlenebilirliği sağlamaktadır. Ayrıca, kullanılmayan kahve posasından elde edilen kompost projeleri ve atık su arıtma sistemleri gibi projelerle yerel topluluklaar ve sürdürülebilirlik alanlarına katkı sağlamaktadır. Zuberi Matsitsi 7,000’in üzerinde kahve ağacına sahiptir ve bu istasyonlardan çıkan kahveler 2013, 2014, 2015 ve 2017 yıllarında Cup of Excellence birinciliği ile ödüllendirilmiştir.
Kayanza’nın kuzeyinde yer alan ve Matsissi Trading bünyesinde bulunan Businde Yıkama İstasyonu, istasyonun yaklaşık üç mil çevresinde yaşayan 650’den fazla yerel çiftçiden kahve toplar. Bı bölgede aynı zamanda son kalmış en eski yerel topluluklardan biri olan Twalar da yaşamaktadır. Kayanza ise ılıman iklimi ve yağış rejimi, ile Burundi’nin nitelikli kahve yetiştirmeye en uygun bölgesidir. Matsitsi, yüksek kaliteli ürünler için yerel piyasa fiyatlarının %20 üzerinde ödeme yaparken, Businde İstasyonu’nun kalıcı personeli, tipik geçici işçi ücretlerine göre neredeyse %60 daha fazla ücret alır. Kahveler Businde’ye ulaştığındafermentasyon süreci ve 20 gün boyunca yükseltilmiş Afrika kurutma tablalarında kurutma işlemi de dahil olmak üzere sıkı kalite kontrol süreçlerinden geçer ve bunun sonucunda olağanüstü bir kahve elde edilir
Burundi’de kahve üretimi roller coaster’ı andıran inişli çıkışlı bir seyir izlemektedir. Ülkenin Belçika sömürgesi olduğu zamanlarda kahve önemli bir nakit kaynağıydı ve ya Avrupa’ya ihraç edilir ya da diğer sömürgelerdeki Avrupalıların gereksinimlerini karşılamak üzere yollanırdı. Belçika’nın ülkeye hakim olduğu dönemlerde Burundili çiftçiler belli miktarlarda kahve üretimi yapmak zorunda bırakılmış ve bunun karşılığında ise oldukça düşük ücretler almış ve emeklerinin karşılığını görmemişlerdir. Ülkenin 1960’da bağımsızlığını kazanması ile birlikte kahve sektörü de diğer sektörlerde olduğu gibi, araştırma ve fiyat istikrarının sağlanabilmesi için gerekli olan durumlar dışında, özelleştirildi. Kahve çiftçiliği gözden düştü, kalite azaldı, kahve ağaçları talan edildi ve çiftlikler terk edildi.
1990’lardaki iç savaşın ülkeyi tarumar etmesi ve ekonomiyi tahrip etmesinin ardından, kahve yavaşça yeniden yükselmeye başladı ve tarım sektörünün belini doğrultabilecek ve ülkeye döviz girdisi sağlayabilecek bir güç olarak görülür oldu. 2000’li yılların başlarında komşu ülke Ruanda’nın kahvedeki başarısı ve kahve sektörü üzerinden kalkınması Burundi’ye örnek teşkil etti. Burundi kahve endüstrisine yatırımlar artmaya başladı ve sonucunda devlet ve özel sektör sermayesiyle kurulan işletmeler ve şirketler daha güvenilir bir ortam ve sayısız fırsatlar sundu. Küçük ölçeği ve bir o kadar da çalkantılı tarihine rağmen Burundi kahve sektöründe gelişen bir Afrika ülkesi konumunu kazandı.
Ruanda da ve az biraz da Demokratik Kongo Cumhuriyeti’nde görülen “potato defect” (patates hastalığı) -kahvelerde çiğ patates tatları ve aroması bırakan bir mikroorganizmadır – Burundi için de önemli bir sorundur. Bu mikroorganizmanın yarattığı tahribat ne kahve parşömeninde, ne yeşil çekirdekte ne de kavrulmuş kahvede gözle tespit edilebilmektedir. Devam eden araştırmalar bu hastalığın giderilmesi konusunda olumlu neticeler vermiş ve önümüzdeki dönemde bu hastalığı sonsuza kadar geride bırakma adına umut vaad etmiştir.
Diğer Afrika ülkesi komşularında olduğu gibi Burundi de doğal olarak mikrolot şeklinde kahve üretimi yapmaktadır. Bunun sebebi ortalama bir kahve tarlasının büyüklüğünün 1 hektardan daha az olmasıdır. Üreticiler kahvelerini merkezlerde bulunan kahve yıkama ve ayrıştırma istasyonlarına yani SOGESTAL’lere (Sociéte de Gestion des Stations de Dépulpage Lavage) göndermekte ve burada çoğunca birkaç üreticinin kahveleri birleştirilerek ancak bir lot oluşturulabilmektedir.
Dolayısıyla Burundi kahvelerini tek üretici, tek çiftlik, tek tür gibi nitelikler üzerinden satın almak neredeyse imkansız olmakta, daha ziyade yıkama istasyonu adı altında dolaşımı sağlanmaktadır. Örneğin Kayanza bölgesinde 21 adet yıkama istasyonu bulunmaktadır. Gackowe, Butezi, Gatare, ve Kiryama bu istasyonlardan birkaç tanesidir.
Yönetimine bağlı olarak özel veya kamu idaresinde olabilen istasyonlarda işleme süreçlerine gösterilen önem kahvelerin kalitesini ve homojenliğini belirler. Burundi’deki işleme yöntemi Kenya'daki işleme yöntemine büyük ölçüde benzer: Kahve nektarından ayrıldıktan sonra 12 saat süreyle kuru fermantasyondan geçirilir; ardından 12-18 saat arası dağ suyunun içerisinde bekletildikten sonra yükseltilmiş tablalarda üzerinde parşömenle birlikte kurutulur.